Avrupa-Türkiye hattında 1982 yılından bugüne süregelen 40 yıllık yaş sebze meyve ticareti ve sonunda ‘’SOBRAN BAĞLARI’’ve ‘’Alaşehir-Philadelphia’’markalarıyla Türkiye şarap piyasasına oturan bir şarap üretimi…
Antalya Dış Ticaret Ltd.Şti.(Ercan-Gülşen BOZTEPE)serüveninin özeti bu.
Sümerbank bursuyla Almanya’da Tekstil ve Konfeksiyon öğrenimi gören Ercan BOZTEPE 2 yıllık mühendislik faaliyetlerinden sonra 1982 şubat ayında Türkiye’den sebze ithalatına başlar.Alaşehir ile ilk teması 1986 yılında Alp Kollektif Ştinin (Hasip KUZU)ihraç ettiği sultani üzümü Almanya’da pazarlamakla başlar.Sonra Empa A.Ş (Recep AVCI-Oğuz Çevik)ile üzüm ticareti devam eder.1991 yılında Türkiye’ye dönüş ve Türkiye’nin farklı bölgelerinden Almanya’ya sebze-meyve ihracatı…
1997-2003 yılları arası Antalya Yaş Meyve Sebze ihracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanlığı yapar.
O dönemde Antalya-Demre-Mersin-Afyon-Bursa ve Alaşehir de olan bölgesel paketleme depolarını birleştirme ihtiyacı üzerine uzun yıllar çalıştığı Bağlıca Köyündeki Süleyman ZENGİN soğuk hava deposundan taşınarak 2000 yılında Alaşehirde sandviç panelden yapılan ilk paketleme ve soğuk hava tesisini inşa eder.
Neden Alaşehir?
Sebze ve diğer meyvelerin yanı sıra ağırlıklı kiraz ve üzüm ihraç eden bizler için soğuk hava alt yapılı paketleme tesisi olmazsa olmaz,zorunluluktur.Kiraz toplama merkezleri (İzmir Kemalpaşa’dan doğu toroslara kadar)çok dağınık bir alana yayılırken üzüm daha merkezi ve tonaj olarak da daha fazladır.Ege Bölgesi ayrıca her türlü meyveye-sebzeye yatırım konusunda dönemin Belediye Başkanı Kadir DAŞ’ın pozitif yaklaşımlarını ve desteklerini de not etmeliyiz.
2000 yılındaki bu yatırımımızla beraber Rusya’ya üzüm iharacatı da başlıyor ve firmalar teker teker Alaşehir’e gelmeye,yatırım yapmaya başlıyorlar.En büyük eksik Alaşehir’de paketlenen ürünlerin gümrüklenme sorunuydu.İzmir dahil;Afyon,Uşak,Manisa,Bursa,Samsun,Trabzon…her türlü alternatif deniyorlardı.Buralarda minimum 24 saat ve fazlası zaman kayıpları yaşanıyordu.
Alaşehir’ gümrük açılması konusunda Antalya Birlik Başkanı sıfatıyla birçok girişimlerimiz oluyor,sonuca ulaşamıyorduk.İzmir Gümrüğünü Ege Birliğindeki arkadaşlarla beraber ancak bir mobil şube açmaya ikna edebiliyorduk.Bu da Alaşehir’de çözümden çok uzak bir örgütlenme oluyordu.Daha sonra inisiyatifi Alaşehir Borsası ele alıyor ve Başkan Hüseyin SOYGÜR ve Meclis Başkanı Yılmaz YILDIRIM’ın kişisel ve doğaüstü gayretleriyle Ankara merkezden problem çözülüyor ve Alaşehir’e gümrük açılıyordu.Borsa olarak da her türlü altyapı desteği veriliyordu.
İşte Alaşehir ekonomisinin önünü açan bölgeye ivme kazandıran bu olaydı.Hüseyin SOYGÜR ve Yılmaz YILDIRM Beylere bu konuda ne kadar teşekkür edilse azdır.Artık bir dizi ihracatçı firma Alaşehir’e geliyor,onlarca yüzlerce paketleme tesisi kuruluyordu.Bağ olanlar ovadan yamaçlara taşıyor üretim ve ihracat patlaması oluyordu.
Peki Antalya Dış Ticaret ne yapıyordu?
Gümrüğün gelmesi zaman kaybının engellenmesiyle Avrupa’da süper marketlerle çalışmanın önü açılmıştı.Artık teslimat tarihlerimize uyabiliyor,marketlere taahhütlerimizi yerine getirebiliyorduk.Bu aynı zamanda Alaşehir’den sağlıklı üretimin,ilaç kalıntısına karşı mücadelenin de başlaması anlamına geliyordu.Bu konuda hem Birlik Başkanı sıfatıyla hem de sorumluluk sahibi firma olarak Alaşehir-Sarıgöl ve köylerinde toplantılar yapıyor,problemi üreticilerle paylaşıyorduk.
Alaşehir’den ilk sertifikalı (EuropGAP)üretimini Zir.Müh. Ahmet SIKILLI önderliğinde Antalya Dış Ticaret başlatıyordu.Bu girişimler sonucu Alaşehir’de laboratuarlar kuruluyor,üretici bilinci her geçen gün daha üst düzeylere çıkıyordu.Örnek verecek olursak o günlerde bilinçsizce kullanılan kimyasallar sonucu üzümde 20-28 e kadar aktif madde tespit edilirken bugünlerde 0-5 aktif maddelere kadar düşüldüğünü not etmek isterim.
2007 yılında ihracat taleplerinin artması ve güçlerimiz birleştirmek adına Balcı Gıda (Hüseyin BALCI) ile işbirliğine başladık.Bu işbirliği sayesinde sektör tabiriyle ‘pastayı büyütüp ağabey-kardeş paylaşmak’ yolunu seçtik.Alaşehir’den kiraz,üzüm,incir.ayva,nar ihracatında ciddi miktarlara aulaştık.Bölge için hatırı sayılır istidam yarattık,yaratıyoruz.
Bu arada Sobran Köyünde dostum Süleyman ZENGİN’in inisiyatifiyle bağ tesis ettik.Alaşehir’de sofralık üzüm sezonunu erken başlatma (temmuz başı)düşüncesi ve bölgeye katkı vermek için diktiğimiz Early Sweet cinsi üzümün üretiminde ise başarı sağlayamadık.
2012 yılında eşim ve şirket ortağım Gülşen BOZTEPE hobi olarak şarap üretemeye başladı.Yılda 200-400 litre üretirken 2015 yılında da bu işi profesyonel olarak yapmak istedi.Üretim izni alma aşaması 2 yıl sürdü.Nihayetinde 2017 Eylül ayında izin alıp Alaşehir’in ilk şarap üreten firması olarak tarihe geçtik.Tabi firma sahibinin de bir kadın olması olayı daha sempatik hale getiriyordu.Ruhsat aşamasında dönemin Belediye Başkanı Gökhan KARAÇOBAN’ın yardımları için de ayrı bir teşekkür parantezi açmak isterim.
Üst segment şaraplarımız için ‘Sobran Bağları’ orta segment içinse ‘Alaşehir-Philadelphia’ markalarını kullanıyoruz.Piyasada henüz .ok yeni olmamıza rağmen şarap sektöründe üretilen ürünlerimizin kalitesi ve güvenilirliği ile iyi bir yere geldik.Bunda ayrıca İtalya’nın Piemante Bölgesinin ünlü Barolo ve Barbasesco şaraplarının yapıldığı Nebbiolo cinsi üzümü Alaşehir topraklarında üretiyor olmamız,bu siyah üzümden hem kırmızı hem pembe hem de beyaz şarap üretmemiz oldu.Bu üretimlerle Türkiye’de tek olduğumuz gibi dünyada da siyah üzümden kırmız-pembe ve beyaz şarap eşzamanlı üretilen nadir firmalardan olduk.
Ayrıca üzüm üretiminin baş şehri Alaşehir’den şimdiye kadar hiç şarap üreticisinin çıkmamış olması ve bizim ilk olmamız piyasanın ilgisini de çekiyor.
60 dekarı bulan şaraplık üzüm çeşitlerimiz başta Nebbiolo olmak üzere Cobernet Sauvigon,Shiraz,Merlot,Garnaçlı,Öküzgözü ve Boğazkere’dir.Ayrıca sultaniye ve early sweetten de beyaz şarap yapıyoruz.Şarap popüler ve bir bölgenin tanıtımı için çok önemli bir unsur.Türkiye genelinde ve dünyada görüyor.Özellikle egeli ve dışarılarda yaşayan Alaşehirlilerden çok ilgi görüyoruz,ziyarete gelip tadım yapmak bağları görmek isteyen geniş bir kitle var.Bu yüzden Sobran’da bağımızın içinde Belediye Başkanı Ahmet ÖKÜZCÜOĞLU destekleriyle bir tadım yeri organize ettik.Mayıs 2022 gibi hizmete açacağız.Biz bir bakıma Alaşehir’in dışarıdan görünen yüzü olduk.(Eskiden ihracatta görünmeyen yüzüydük)
Alaşehir’i en güzel şekilde temsil etme sorumluluğumuz var ve biz buna hazırız.Olay bölgeye sağlayacağımız ekonomik katkının ötesinde sosyal bir boyuta doğru gidiyor.Yakın zamanda Kemalpaşa-Selendi-Akhisar-Kula-Alaşehir-güney hattında bir ‘’İç Ege Bağ Rotası’’ kavramı ortaya çıkabilir ve bölge turizmine katkı verebilir.